KELEKÇİ ADI NEREDEN GELİYOR?
Kelekçi, yaylak (Toroslar) ile kışlak (Sahil) arasında Dalaman Çay Vadisi içinde bir konaklama alanıdır. Türk toplumu tarih yüzüne çıkalı beri göçebe toplumdur. Uzun yıllardan beri yerleşik düzene geçerken, konargöçerliğini sürdürmüştür. Kelek'in beş sözlük anlamı vardır. Bunlardan bir tanesi mecazi anlamda kullanılmıştır. Biz kelek sözcüğünün dört gerçek anlamı üzerinde duracağız.
1. Kelek: Ham Kavun
Eskiden Kelekçi'de, Gireniz'de kavun adı bilinmezdi. Kavunun olgununa kelek, hamına hışır denirdi. Kelekçi'de çok güzel bostan yetişirdi. Gireniz'den geçen yolcular gittikleri yörelere kelek götürürlerdi. Gittikleri yerlerde bu kelekleri çok beğenirler, "Nereden aldıklarını" sorarlardı. Kelek aldıkları çiftçinin adını bilmeyen yolcular; "Gireniz'deki Kelekçi'den aldık." derlerdi. "Gireniz'deki Kelekçi", "Gireniz'deki Kelekçi" derken bu yerleşim yerinin adı Kelekçi olmuştur.
2. Kelek: Akarsularda çalıştırılan, şişirilmiş tulumların üzerine kurulu sal
Dalaman Çayı'nın Gireniz vadisinden aktığını ve bu çayın geçmişte daha coşkun, su debisinin daha yüksek olduğunu düşünürsek; bu yörede çayın bir tarafından öbür tarafına yolcu taşıyan "Kelekçi" olduğunu, bu Kelekçi'den ötürü bu yerleşim yerine "Kelekçi" denmesi olasılığı vardır.
3.Kelek: Kılsız tulum
Göçebelerin, yörüklerin yaşamında kılsız tulumun (keleğin) büyük önemi vardır. Su kabı olarak kullanılır, yayık yapar (yoğurt döğer), çanta olarak kullanılır, peynir (çökelek) doldurur. Konar-göçerlerin kelek (kılsız tulum) gereksinimlerini gidermek için, bu yörede kılsız tulum üretme işini yapan "Kelekçi"'den ötürü bu yerleşim yerine "Kelekçi" denmiş olabilir.
4. Kelek: Akar suda yüzdürülerek taşınan tomruk
Eskiden karayolu taşımacılığı yokken, Bozdağ'ın ağaçları tomruk şeklinde Dalaman çayından denize ulaştırılırdı. Su yoluyla taşınan tomruklara kelek, bu işi yapan kişilere kelekçi denirdi. Kelekçiler bu yörede oturduğu için bu yerleşim yerine "Kelekçi" denmesi doğaldır.
GİRENİZ ADI NEREDEN GELİYOR?
Kelekçi'nin merkez olarak içinde bulunduğu vadiye Gireniz Deresi denir. Gireniz adı söylentiye göre şöyle anlatılmaktadır: Bir yörük topluluğu bu yörede konaklarken, devesini yitirir. Kervancı iz sürerek devesini arar. İz Dalaman Çayı'na gelince yiter. Deveci: "Bu çaya GİREN İZ nereye gider" diye söylenir. Böylece bu vadinin adı "GİRENİZ" olarak kalır.
KELEKÇİNİN KURULUŞU
Kasabamız ilk çağda KARYA diye adlandırılan bölgede yer almıştır. Tarihsel geçmişi 600 yıllarına dayanmaktadır. Değişik ırk, ulus ve uygarlıklar yaşamıştır. Türklerden önceki uygarlıklar İONİENLER, ROMALILAR, BİZANSLILAR'DIR.
Ne yazık ki, küp içindeki mezar kalıntılarından başka ne Türkler Öncesi uygarlıklardan, ne de Selçuklu ve Osmanlılardan kayda değer bir yapı görememekteyiz.
KASABAMIZDA İLK TÜRKLER
Selçuklular'ın Anadolu'ya girmesiyle tarihi akış içinde Menteşe'ye gelen Kayılar, Karya henüz Bizans'ın elindeyken Türkler tarafından alınan Isparta, Denizli yörelerine gelip yerleşmişlerdir. Denizli, Tavas, Acıpayam ve yöremizde Kayı Türkleri'ne ait bir çok köy ve yer adları vardır.
Kelekçi (Gireniz) Menteşe Beyliği ile Hamitoğlu Beyliği arasında sınır oluşturmaktadır. Yöremize yerleşen Kayıların yarı göçebe bir yaşam sürdürdükleri anlaşılıyor. Yerleşme 13. Yüzyılda olmuştur.
Kelekçi (Gireniz), Selçukluların son zamanlarında Menteşe Oğullarına bağlı olarak 1291 yıllarında kendine en yakın Menteşe Beyliğini hükümet olarak tanımaktadır. Aşık Paşa Tarihine göre de yöremiz Menteşe'ye bağlıdır.
Osmanlı yönetimine giren Menteşe'de Sancak Örgütü 1425 yılında kurulmuştur. Sancak'ın merkezi Muğla idi. 1523 yılından sonra Sancak Beyleri tarafından yönetilen Muğla 18. Yüzyıl ortalarına doğru Mütesellimler tarafından yönetilmiştir. Mütesellimler kendilerine bağlı olan yerlerden aşar-ı şeriye, yave, kul, yaylak, kışlak vb. vergileri alırlardı.
Kelekçi, 1800'li yılların ortalarında II. Mahmut döneminde Muğla-Köyceğiz Sancağı'na bağlı Gireniz İlçesi olarak tarihte yer almıştır. O dönemin tapuları incelendiğinde bu görülecektir. Kelekçi daha sonra Tavas'a bağlanmış, 1933 yılında da Acıpayam'a bağlanmıştır. İçişleri Bakanlığının 30.04.1958 tarih ve 22103-170/4325 sayılı yazıları ile Bucak olmuştur. Kelekçi 1971 yılında kasaba olmuştur. 1980'li yıllarda İçişleri Bakanlığına verilen dilekçeyle İlçe olma savaşını vermektedir. 18 köyün merkezi konumunda oluşu, alt yapısı, ekonomik yapısı ve sosyal yapısıyla ilçe olması en doğal hakkıdır.
Şakir EREZ
Kaynak: Gireniz Kelekçi Kitabı-Syf. 3,4-5
GİRENİZ KELEKÇİ
HABER VE MEDYA SİTESİ TARAFINDAN DERLENMİŞTİR.